Merhaba gazeteokurlar. Şuanda Elfi’nin saçının gittiğine tanık olmaktasınız.. Bugün 25 Nisan 2025 ve içinizdeki o buruk hissi haber olarak sunmaktayız..
Edindiğimiz son bilgilere göre; Elfi, saçını zaten önceden kestirmek için planlı bir darbe yapmış. Hem de Yüce Elfi Meclisine danışmadan bunu yapmış.. Diktatörce olarak nitelendirdiğimiz bu davranışı karşısında Elfi’den herhangi bir savunma açıklaması yapılmadı.
22 Nisan’da Yüce Elfi Meclisine karşı, demokrasiyi ve milletin iradesini hedef alan darbe girişimi, 25 Nisan’da açık bir saç infazına dönüştü. 25 Nisan; Elfi Meclisinin iradesinin yok sayıldığı, hukukun ayaklar altına alındığı, demokrasinin boğazlandığı kara bir gündür. Bu utanç kararına destekleyenler ve sesiz kalanlar Mor Elfi Gazetesinin manşetine kara bir leke olarak geçmiştir.
Bizce sorulması gereken mühim bir soru:
Peki, Elfi Neden Böyle Bir Karar Verdi?
Mor Elfi Gazetesi Köşe Yazarı Tuna anlatıyor:
Aslında bu haber bana 22 Nisan günü kara bir yıldırım olarak düştü. Bu ansızın gelen korkunç bildirinin görüntüsünü kaydettim…
İşte 22 Nisan’a ait o görüntüler:
Burada az göze çarpan detay ise; Elfi’nin “Yarın gitcem” sözü, 22 Nisan gününde demiş olması. Bu ilginç çünkü Elfi saç katliamını 25 Nisan günü yaptı.. Peki, bu bilinçli bir hareket miydi yoksa tesadüfen oluşan dikkatsizlik mi? Ne olursa olsun bu elfinin saçlarının geri döneceği anlamına gelmemektedir. Ama buradan çıkaracağımız bir önemli husus -Dikkatsizlikse- “Elfinin aklî dengesi konusunda birtakım sorunlar”
Eğer elfinin aklî dengesi iyi değilse ve Elfi Tedavi Merkezi’ne başvurmadıysa bu saç infazının da kendi iradesi dışında gerçekleştiğini söyleyebilir miyiz?
HABERİN SONU
✍️Mor Elfi Gazetesi Köşe Yazarı @hairytua hazırladı.
Evet, gördüğünüz gibi durum çok vahim… Gazetemizin bu utanç haberi yapması da bir o kadar üzücü, lakin biz gittiğimiz yolda tarafsızlığımızdan ödün vermeyeceğiz.. Bu yolda emin adımlarla gittiğimizden şüpheniz olmasın.
hakkıma atfedilen görüşleriniz ilgimi çekti. evet, birtakım diktatörce çalışmalarımız gerçekleşti. pişman mıyız? bir bakıma. fakat bu durum göz korkutmasın, önümüzdeki (tam bir tarih maalesef belirtemeyeceğim.) birkaç ay sonrasını hesaba katacak olursak saç tellerimde bir uzama gözleyecek olmamız en büyük teori. peki şimdi ne yapacağız? bekleyeceğiz. oluşturduğumuz manzaradan şahsen ben mutluydum ne yazık ki aile fertlerinden anne rolü bu duruma pek sıcak bakmadı… o yüzden oluşan bu duruma karşı tabiri caizse hevesimin kırıldığını üzülerek bildiriyorum. stoacı bir düşünür olup “elimizde olmayan şeyler için üzülmemeliyiz.”i düşünmektir gönlümden geçen. ama bu düşünce yapısına hakimiyet sağlamak tahmin edebileceğiniz üzere zaman istiyor…zaman, zaman, zaman…her şey zaman olmuş sevgili okurlar. bunu ve beni unutmayın. kucak dolusu sevgilerimi ileterekten sizleri sevdiğimi ifade eder ve kendi naçizane köşeme çekilmek istiyorum…sağlıcakla kalın dostlar.
IŞİD’in parmağı yoksa ben de bir şey bilmiyorum.
IŞİD’in parmağı yoksa ben de bir şey bilmiyorum bayım.